30 Eylül 2009 Çarşamba

O Yer



Bir yer arıyorum kendime hala

Yaşamak,

Sadece milyonların arasından akıp gitmek istiyorum

Öyle çok şey istemiyorum yani

Güneşten biraz serin olsun

Serin olsun dediysek tenimi yaksın ama

Yada musalladan biraz sıcak

Varsın biraz üşüsün ellerim, ayaklarım

Bir kötü çorap, bir kesik eldiven yeter onları ısıtmaya

En önemlisi dalga sesi olsun, mutlaka

Karayı dövüşünü duydunmu dalgaların,
Hemen arkasından martıların çığlığı gelir çünkü

Offf kim sevmezki o çığlığı

Birden duyar gibi oldum

Tuz kokusunu çağırdı genzime

Şimdi bile...

Art of Survive


Kendine göre uzun sayılabilecek her ömür geçerken çok şey öğrenmeli insan. Ve öğrendiklerini uygulayabilmeli, hayata tutunabilmek için.

Bugün tam 7 defa ölüm geçti aklımdan. Bu noktada dengemi koruyamazsam, ayağım kayarsa, düşersem, ölürüm herhalde dedim kendi kendime. Bazen de biraz daha iyimser olarak, ki sevmem iyimser olmayı, bir tarafım kırılır dedim. O 7'nin 3'ünde düştüm ben bugün, ama hiç öyle film şeridi falan geçmedi gözümün önünden, gerek de kalmadı zaten. Çünkü, ben bile unutmuşum, düşmeyi öğreneli çok olmuştu. Çok önceden öğrendiğim bir şeyi tatbik ettim bugün ve HAYATTA KALDIM.

Hatta iyimserlikte de baya cimri davranmışım, kırık falan da yok, sadece bir kaç sıyrık, okadar. Ama o kadarı da lazım artık. Çünkü çok önceden(bir orospu çocuğundan) öğrendiğim başka bir şey daha var KAN ÇIKMADAN KAZANILMAZ...